Main
BİLİMİN İLHAM KAYNAĞI
BİLİMİN İLHAM KAYNAĞI
Erdal BUDAK
5.0
/
5.0
0 comments
TAKDİM
Rabbimiz tabiatı bir kitap olarak okunması için önümüze sermiş. Bu kitapta yazılan sırlı bilgiler,
hayretengiz davranışlar, mükemmel bir plan ve proje içerisinde yürütülen faaliyetler, bazı insanların
dikkatini çekip onları okumaya teşvik ederken, bazıları da bütün bu sahnede görünen varlıklara
hiç ehemmiyet vermez ve dikkat etmez. Hâlbuki akılları durduracak moleküler biyolojik süreçler,
kimyevî reaksiyonlar, şaşmayan fizyolojik hâdiseler, embriyolojik gelişmeler ve zihnimize takılan birçok biyolojik faaliyetlerin hepsi de hayat denilen sırlı fenomenin ortaya çıkmasında ve idamesinde
birer perde olarak tabiat kitabının sayfalarına yazılmış durumda bizleri okumaya davet ediyor.
Kendimiz de hayat sahibi bir varlık olarak bizlerden farklı yaratılış seviyelerindeki hayvan ve bitkilerde cereyan eden biyolojik hâdise ve prensipleri inceleyip ön yüzünde görülen sebepler perdesini
araladıkça anlar gibi oluyor ve birçoğuna isim veriyoruz. “İçgüdü” olarak isimlendirdiğimiz, nesilden
nesile aktarılan esrarengiz hayvan davranışlarının altında yatan asıl sebebin “Sevk-i İlâhî” olduğunu
idrak edemeyenlerin sadece isim vermekle o sırlı hâdiseyi anlamalarını zaten beklemeyiz. “Tabiat”,
“tesadüf” ve “kendi kendine olma” gibi kavramlara “yaratma” gibi bir fiili isnad ederek Kudreti ve
Rahmeti Sonsuz'u gözardı etmeye çalışanlar ne kadar gayret ederlerse etsinler, her geçen gün gelişen ilimler canlı varlıkların sırlarını açığa çıkarıp, onlardaki hikmetleri ortaya koydukça tabiat kitabını
okuyanların irfan ve marifet ufuklarında yapacakları yolculuklar daha zevkli hâle gelmektedir.
Binlerce esma-i ilahînin her birinin farklı derecelerde birbirleriyle sonsuz kombinasyonlar hâlindeki
tecellisi olarak karşımıza çıkan canlılar âlemindeki hikmet ve güzelliklerin, nakışlı sanatların, “Evrim” gibi
içi boş bir slogandan öteye gitmeyen kavramlara bağlanmasının mantıksızlığını anlamak için canlılar
âlemine dikkat nazarlarıyla bakılması gerekir. Tesadüfi mutasyonlar, akılsız seleksiyon ve şuursuz adaptasyonla izah etmeye kalkışanların karşısında âciz kaldıkları “Hayat” fenomeni üzerindeki mühürler,
bütün hâl, görüntü ve tezahürleriyle apaçık bir Yaratıcı'nın eseri olduğunu göstermektedir.
Tabiata nazar ederken niyetimizdeki çarpıklık ve bozukluk canlı varlıklarda gördüğümüz muhteşem sanatların sergilendiği yapı ve fonksiyon birlikteliğini, hareket ve davranışlardaki akıl almaz
planlı ve sistemli ölçülerle yapılan düzenlemeleri anlamamıza mâni olur. Biyolojik hayatın işleyişindeki güzellikleri daha iyi görebilmek, abes hiçbir fiilin olmadığı yaratılışın hikmetlerini anlayabilmek
için bu tip kitaplara ihtiyaç vardır. Bilim adına insanların bakışını bulandıran, tabiatın mânâsını çarpıtan, güzelliklerin üzerini örten, hipotez ve teorilerin çıkar yol olmadığını; akıl ve kalb birlikteliği ile
vicdan kültürünü besleyecek bir ilim metodu ile yaklaşıldığında canlılar âleminin önümüze engin
marifet ufukları açtığını bu tip eserler çok güzel bir şekilde ortaya koymaktadır.
Bilhassa son otuz sene içinde, belli başlı bir-iki dergi ile başlayan bu üslûb ve bakış tarzı giderek revaç
bulmuş ve çeşitli bilim dallarında yetişen genç ilim adamlarımız ve muallim arkadaşlarımız kendi sahalarında kalem oynatmaya, diğer bir deyişle meyve vermeye başlamışlardır. Bir mukaddes tohum hâlindeki
bu anlayışın ve tabiata bakışın, ülkemizin kurak ve çorak toprağında gözyaşlarıyla sulanarak büyümesine
vesile olan Büyük İnsanı bu vesileyle bir kere daha yâd ederken, bu kitap gibi daha nice eserlerin genç
arkadaşların himmeti olarak talebelerin hizmetine sunulmasında büyük faydalar olacağı inancındayım.
Prof. Dr. Arif SARSILMAZ
Sızıntı Dergisi Genel Yayın Yönetmeni
ÖNSÖZ
Dünya çok güzel yaratılmış. Hava, su, canlılar ve insan. Milyonlarca farklı canlı türünün şenlendirdiği
bir dünyada yaşıyoruz; hem de bütün canlıların en üst seviyesindeki milyarlarca insandan biri olarak. İçinde yaşadığımız
dünyayı tanımak, canlı cansız her varlığın nasıl çalıştığını, nasıl
yardımlaştığını öğrenmek için büyük araştırmalar ve çalışmalar yapıyoruz.
Üç asır önce Newton, kendisini, keşfedilmemiş hakikatler
okyanusunun kıyısında bulduğu güzel bir istiridye kabuğu ile
oynayan bir çocuğa benzetmişti. Bu üç asır boyunca kıyıdan
biraz daha açıldık, açıldıkça keşfedilmemiş pek çok şey olduğunu fark ettik. Radyo teleskoplarımız uzay ve zamanın
derinliklerinden haberler getirirken elektron mikroskopları
kendi içimizde ve yakınımızdaki mikro kâinatları gözlerimizin
önüne serdi. Ama Newton hâlâ haklı; ilim okyanusunun kıyısında oynayan çocuktan farklı değiliz.
Bu kitapta, belki de hemen yanı başımızda bulunan birçok
canlının bilmediğimiz birçok özelliğine farklı bir açıdan bakmaya, baktırmaya çalıştık.
Kitabın sayfaları arasında dolaşırken hayvanlar âleminden
çok farklı özellikler görecek ve bu özelliklere hayran kalacaksınız. Kimyasal savaşın ince ayrıntılarını, en öldürücü zehirlerden nasıl kurtulunduğunu, dostluğun en mükemmel ekillerini, petrol kıtlığına nasıl çare bulunabileceğini, işinde
çok maharetli mimarları, çok uzun süre su içmeden nasıl
yaşandığını, eczacı canlıları ve daha buna benzer birçok ilginç
hâdiseleri bulacaksınız. Bu vesile ile canlılardaki mucizevî, harika zenginliği bir kere daha göreceksiniz.
Bugün biyoteknolojik gelişmeler, Einstein ve Heisenberg'in
fizikte yaptığını bu sahada yapacak biyolog Einstein ve Heisenbergleri beklemektedir…
Erdal BUDAK
Kasım 2006
Comments of this book
There are no comments yet.